21 Haziran 2012 Perşembe

Kayısılı pasta

Ne zamandır tarif yazmıyorum ,kayısılar oldumu muhakkak yaparım,aslında şeftaliyle de olur aama denemedim.100gr. tyağ, yarım su bardağı şeker ve bir tutam tuz mikserle iyice eritilir,2  yumurtayı yavaş yavaş katarak çırpmaya devam edilir.1,5 bardak un,kabartma tozu ve 1 limon kabuğu rendesi ilave edilir ve karıştırılır.
 Fındık  ve şeker karıştırılır, dilimlenmiş kayısıyla  beraber hamurun üstüne dökülür.
 Böyle bir manzara olacak ,
 ve böyle de sütle beraber yenilecek :)
                                                                                                                             Afiyet olsun.

Ağaçlar ,çimenler ve doğa

 Park ziyaretlerimiz artık  akşam üzeri 5-6 gibi yapıyoruz,yaz tarifesindeyiz yani.Yerde ne varsa elimizden geçiyor ,meraklı oğlum.
 Ağaçların kabukları niye soyulmuyor,ısrarla da deniyorum ama olmuyor :(
Anne neredeyse tam tersi yöne koşmaca ,annemin dediği gibi özgür willy.Bir elimizde değişmeyen erik diğerinde de sopa ve geniş çimenlik bize saatlerce yetiyor aktivite için.Bugün 14 aylık olduk
her gün şaşırtıyor beni kuzey,konuşmaya çalışmaları harika.Örn:Fi(fil),Ke(kedi),a(abi),Te(teyze) gibi
Konuşulan hemen hemen her şeyi anlıyor .Yat oğlum altını değişelim diyorum gelip önüme yatıyor,banyo yapalım diyorum ,banyonun kapısında bekliyor beni,acıktık hadi mutfağa yemek yiyelim diyorum benden önce mutfak kapısında,hadi  parka gezmeye diyorum kapıda hemen ayakkabılarını giydireyim diyince de ayaklarını uzatıyor daha bir çok tepkiler harika bunları görmek yani büyüdüğünü görmek.

19 Haziran 2012 Salı

Bir CENGİZ AYTMATOV romanı daha

Daha önce de kitaplarını okuduğum ve sevdiğim bir yazar .Bu romanı bir başka ama  gözlerim sulu sulu okudum bir solukta.Sanki ben de o zaman da yaşadım,acılarını hissettim ve terledim tarlada .İkinci dünya savaşında eşini ve üç çocuğunu kaybeden kahraman bir ananın ,zor zamanlarda dişi-tırnağı ile işlediği,kanı ve teriyle suladığı toprakla dertleşmesini anlatıyor.

Kitap dan bir kaç alıntı yazmak istiyorum:
''Gerçek mutluluk ,yavaş yavaş ,azar azar gelir ve bizim hayata bakış açımızla ,çevremizle,çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır.Mutluluk ,birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.''

''Demiri nasıl tavında dövmek gerekiyorsa,çekiç darbelerini nasıl soğutmadan indirmek gerekiyorsa,her kelimeyi de öyle tam zamanında söylemek gerekiyor.O anı geçirince söz soğuyor,katılaşıyor,insanın yüreğine taş gibi oturuyor ve bu ağırlığı kaldırıp atmak hiç de kolay olmuyor.''

18 Haziran 2012 Pazartesi

Haftasonundan seçmeler

 Cumartesi akşamı önce babaannemize gittik kandilini kutladık,biraz balkon sefası yaptık .
 Eve gideriz diye çıktık fakat bir türlü eve giremedik,ruhil'in kadıköyde yıllardır bildiği bir büfe varmış oraya gittik.
 Üşenmedik hatta caddeden gittik hayret ki trafik yoktu,kandile bağladık tabi bu saat de imkansız birşey .
Kadiköye gitmeyeli  yıllar oluyor diyebilirim ,sosislilerimizi ve ayranımızı hüplettik,biraz turladık ,stantları gezerken de bir kitap aldım,kısa günün karı  oldu.

16 Haziran 2012 Cumartesi

Güzel bir klasik

Halide Edip Adıvar'ın okuduğum ikinci  kitabı ,daha önce babamın kitapları arasından  eski ,saman renkli sayfaları olan kadın hikayelerini anlattığı bir kitabını bulmuştum. Zonguldak tatilimi kapıda çay ve rüzgar eşliğinde ,yeni anne olmanın duygusallığıyla  çok etkilenmiş ve hüzünlenerek okumuştum.Devamı da kalp ağrısyla geldi, Zeyno'nun etkileyici aşk öyküsü ve 1900' lü yıllarda istanbul ve  kalime hazneme  eski dilden bir kaç  kelime.Örn:Zahir,iptidai,mütemadiyen,terane, aklımda kalanlar bunlar ,üçüncü  bir kitabını daha okumak üzere.

15 Haziran 2012 Cuma

Kısa bir mola

Kuzey evdeyken yapılamayan işler var, mesela ütü,alışveriş ve yemek yapmak.Dün kuzey iğnesini oldu hemşire ablalara el sallamadı (ilk gün sallamıştı,güldüler artık el sallamıyor diye),babaanneye bıraktım ve maraton başladı.Koştur koştur alışverişe oradan eve ve mutfağa hazır mutfağımla baş başa kalmışken deryacığımın tarifinden kek yaptım .Hava fena sıcak buz gibi erikler ara ara serinletici olarak harika oldu

 Kekimiz bol fındık ve çikolata parçacıklı ,amcamız bayıldı keke  tabi kuzey de.Nerede kalmıştık mutfaktaki işler  yemek ve yanına meze yapıldı(patlıcan musakka ve havuç meze).
 Ütü öncesi birazcık dinlenmek için masa keyfi yapayım dedim ve blog ziyaretleri .Kaçınılmaz son ütü ............
Üç saatin sonunda oğluşuma koştum ,çok özlemişim sarıldık da sarıldık  işe başlayınca nasıl ayrılacağız bilmem.

14 Haziran 2012 Perşembe

Babaanne de balkon keyfimiz

Bu aralar babaanne'nin balkonuna postu attık,hastalığımızı da bahane ettik ,serin serin kocaman bir balkon.
  
 Balkonda erik ağacının dalı var tabi kuzeye ait ,tam bir erik canavarı oldu,katır kutur yiyor erikleri.
  
 İki elinde de hep erik var ,hem yiyor hem suratını ekşitiyor yani babası kılıklı ekşi seviyor,bu sülalede tek tatlıcı benim.Kayınvalidem reçelleri ve tatlıları bana yapıyor yani.
 Bazı eriklerde bidonun içine hatta mandallar ve hatta beni cep telefonumda :( bozuldu .
 Topladıklarımızı paylaşıyoruz bizleri de dolaşıp ağzımıza birer erik.
 İtfaiyeci kuzey,tatlı kuzey annesini bir tanesi canım oğlum.
 Ben de kenardan katılayım  kareye :)

9 Haziran 2012 Cumartesi

Dün deniz ve doğa geldiler

Dün sabah özgül ilk defa çocuklarla bana geldi,hemmen parka gittik.Bizim de şansımıza öğrenci doluydu hertaraf ama dolaştık bol bol ,çocuklar koşturdular .Benimki giderken de dönerken de uyudu,hiç dayanamıyor arabaya,deniz ve doğa cin gibidiler,eeee yeni ortam ,yani oyuncaklar ve arkadaş uyutmaz insanı.Yedik içtik bizde özlemişiz birbirimizi pek konuşamadık ama bunada şükür ,yine bekleriz çocuklar unutmasın birbirini.

fırsat buldukça okumak

Hakan Günday'ın okuduğum ilk kitabı ve aklımdan hala çıkaramadığım olaylar ,kişiler.İlk kitabı kinyas ve kayra'yı da okumalıyım dedirtti,kesinlikle öneriyorum.Kitapdan küçük bir alıntı''seksan yaşındaydı ikisi de.Birlikte olabilmek için kırk yıl,birlikte ölebilmek için de bir kırk yıl daha yaşamışlardı.''

1 Haziran 2012 Cuma

güzel bir kahvaltı ve parkkkk

Dün sabah selda ve okyay kahvaltıya bendeydiler,seldoşumun mutluluk gözlerinden akıyor ne güzel.Kahvaltı sonrası parka  gittik,şu benim meşhur parkıma,bayıldılar temiz hava ,çiçekler ve huzur.Aslıhan ve çınar da katıldılar bize ,güzel bir gün oldu,kuzey çınar abisiyle çimenlerde koşturdu.