28 Kasım 2012 Çarşamba

kapalıçarşı aşkı

Geçen cumartesi  3 saatimizi kapalıçarşıya doya doya geçirdik.Nezamandır gitmiyordum,yağmura rağmen  gittim iyi de etmişim.Öncelikle uzun uzun yürüdük ve  olmasa olmaz takı alışverişimi yaptım ,neden bu kadar mutlu ediyor bu olay beni :)
Ruhilin arkadaşının cafesinden yemekler yendi,fes cafe de sunum ,lezzet ve güleryüz herşey var ,özellikle baklavası harika .Ahçısı çerkezmiş ne yapsa güzel olmuş tavsiye edilir.
.
Karnımızı doyurduktan sonra ,önceden medrese olan  şimdi ise malesef nargile cafe olarak işletilen mekana türk kahfelerimizi içmeye gittik.Elimizdeki tarihin ve tarihi eserlerin ,mimarilerin değerini bilmiyoruz ,binalar reklamdan görülmüyor yada bu şekilde nargile,cafe gibi  ticari kaygılarla işletiliyor.Avrupada insanlar pislik  içinde  yaşarken bu medreselerde ilim varmış,medeniyet varmış ,bu değerli bina sanat  merkezi olmalı ,resim sergileri,sahbetler ,belki ney kursu gibi ,yada üniversitenin bir dalı olmalıydı.Neyse biraz sinirlendim söylendim ama güzel bir gündü.

25 Kasım 2012 Pazar

fırça ve parmak boyası

Boyama işlemine önce patates baskısı ile başlamıştık ama kuzey için pek zevkli olmadı,bizde fırçaya geçtik ,bayağı bir şeyler çıktı ortaya sanki :) Bu arada parmak boyası herşeyden hemencecik çıkıyor yani panik yok

Nerelerdesin?????

Evet ya nerelerdeyiz,ne yoğun bir ay oldu  bu kasım ayı,iş de ayrı dertler evde ayrı dertler offf .Neyseki annecim geldi hemen yardıma ve desteğe canım benim allah başımızdan eksik etmesin,bir haftadan fazla kaldı hasret giderdik,kuzeyin uyku düzenini oturttuk.Kuzey anneanneyle çok keyifli günler geçirdi,alışveriş merkezine gittik ,kuzey için ilk sayılır ve son da olabilir, kesinlikle çocuklar için uygun bir yer değil,çok fazla uyaran var çıldırdı bizimki.Kalabalık,ışıklar sürekli hareket heryerde yok yok biz sakin hayatımızdan memnunuz mümkünse böyle de kalsın.Oyuncakçıya girdik pepeli bardak aldı sadece,oynayıp oynayıp bıraktı,kitapçıya girdik yine her ellediğine baktı  yerine koydu,karnımız acıkıncada köfteleri hüplettik.Kuzeye çorba almıştık ama annemin köftelerini yedi ve ayranını içti,demekki çocuk artık çorbadan bıkmış.Bu arada seldacığımında nişanını yaptık ,bir gece önceden de eğlenmeye gittik ama ben resim çekemedim hiç.Seldaya ve okyaya  mutluluklar diliyoruz ve allah tamamına erdirsin diyoruz.Annem muhakkak her gelişinde bir koçtaş yapar ,yine gittik çiçekler alındı tabi,kuzey de kendine ev buldu ve oyalandı bayağı,bahçeli evimiz olsa alırdık dedim :)

3 Kasım 2012 Cumartesi

ah istanbul ahhhh

Kuzeyi bahane edip taksime gidemiyoruz ne zamandır,artık kuzey de büyüdü  bizde aldık oğluşumuzu ve düştük yollara.Önce hasta ziyareti yaptık yengemiz hastanede yatıyordu bugün taburcu oldu, ona allahtan şifalar diliyoruz evine de ziyarete geleceğiz inşallah.

Arabayı almadık metro , vapur ve taksi hopppp taksim ,nekadar kısaymış .Boydan boya yürüdük taksimi ,her cins insan var hala !İnci de limonata ve profitrol, vitrinlere baka baka ve yollarda oyalana oyalana ilerledik.Kuzeyin alışveriş merkezinde elleri arkada adam adam yürümesini de kameraya çektim çok alem bu çocuk.

2 Kasım 2012 Cuma

kısa bir gezi yaptık

 Pazartesi günü kalktık ve istanbul dan kaçmaya karar verdik,ilk durak tekirdeğ yani amcacığım.Söylemeye utanıyorum ama evine ilk defa gittim,çok güzel bir evi var amcamın deniz manzaralı,evin her  tarafında muhabbet köşeleri oluşturmuşlar,nerede otursamda manzara eşliğinde sohbet etsem diyor insan.Amcacığımın ve yengemin  bayramını kutladık ,o güzel yemeklerden tıkabasa yedik ve yola devam ettik.Gelibolu da mola vermek zorunda kaldık ,geliboluyu sel götürdü girdik bir otele.Bir otelde bu kadarmı suratsız elemanlar bir arada çalışır,ne selam ne günaydın şaştık kaldık yani :)
 Sabahında hava bir güzeldi bir güzeldi düştük yollara yollarda geze geze tarlalara,zeytinliklere baka baka ilerledik.Geyiklide taş konağa yerleştik,hemen sahilin yanında .Sabahları sahil yürüyüşleri yapıldı tabi ,her sabah balıkçılar limana yanaşıyor tazecik balıklar halk tarafından kapış kapış gidiyor bedavaya ,çok heveslendim bende :(
 İlk önce Augustus döneminde yapıldığı sanılan bir tapınağın kalıntılarını gezdik,dalyan köyünde kazı bitmemiş devam ediyor ama korunaksız öyle kapıları açık tuhafımıza gitti.Assos'a gitmeden olmaz önce tapınak ziyareti yaptık, denizlere hâkim bir konumda inşa edilen tapınak baş tanrı Zeus’un çok sevdiği kızı sanat, strateji ve barış tanrıçası Athena’ya ithaf edilmiştir. Athena Assos’un koruyucu tanrısıdır.Güneşli harika bir gündü yedik,içtik assosun keyfini çıkardık ,mayom olsa denize girerdim yani o kadar güzeldi deniz ve hava.Kuzey hep yanımızda hep uyumlu ve uslu gezdi bizimle assosun kedileri sayesinde de bayağı balık yedi,karides güvece bayıldık  tadı damağımızda kaldı.
Otelimizde 13 aylık kürt kızı vardı Zerya ,kuzey kızdan korktu yanında bebek kaldı ,nasıl gözü açık birşey konuşuyor nerdeyse,elimizdekileri bile alıp yiyecek,boyu kısa ama pire gibiydi.Biz fazlamı pısırık yada kibar yada nazlı yada yada ?????? çocuklar yetiştiriyoruz acaba !!!!!!
Ailecek kafamızı boşalttığımız bir tatil oldu,gözümüzde dinlendi yeşile ve denize doydu sayılır,tatil yapmak istiyorum hiç bitmemecesine,çok şeymi istiyorum?