26 Eylül 2013 Perşembe

blogları dolaşırken

Bazı kişiler,ilminin genişliği ve derinliği ile meşhur olan bilgeye,sormak üzere bazı sorular hazırlamışlar.Sorularını sırayla sordular ve bilge de  cevapladı:
''EN AKILLI KİŞİ KİMDİR?''
''Her zaman başkalarından öğrenecek şeyler bulan kişidir.''
''EN GÜÇLÜ KİŞİ KİMDİR?''
''Öfkesine hakim olan kişidir.''
''EN ZENGİN KİŞİ KİMDİR?''
''Ellerindeki hazinenin,yani yaşadığı günün ve saatin kıymetini bilen kişidir.''
''SAYGIYA KİM LAYIKDIR?''
''Kendisine ve dostlarına saygı gösteren kişi.''

Bu cevaplar üzerine birisi dayanamayıp atıldı:
''Ama efendim bu söyledikleriniz o kadar  açık ve belli şeyler ki!''
''Zaten çok açık olduklarından''diye cevapladı bilge ''insanoğlu onları çok çabuk unutabiliyor''


Blog gezintisinden bir alıntı ,yeni takip etmeye başladığım güzel bir blog SUFİ SAJA.
Aslında hayat çok açık ve basit,karmaşayı  karışıklığı bizler yaratıyoruz ve bu duvar yıllar geçtikçe uzuyor ve içinde kaybolup gidiyoruz.Safai abime sevgiler bu arada ...............

24 Eylül 2013 Salı

Adım adım değişim



Toka takmadan  kullanabileceğim bir model istedim ve kuaförüm yaşar yarı bonus bir model  sundu.
Çok kullanışlı kat kat kıvır kıvır bir şey oldu,değişiklik iyidir.

23 Eylül 2013 Pazartesi

Ellerim ya hamurda ya boyada :)

Başlıktan da anlaşılacağı gibi pazar günümüz böyle geçti,ellerim ya hamurlu ya boyalıydı.Kuzey artık aktivitesini kendi seçiyor ve genelde buya  (boya) oluyor ,salonun ortasında yer bezi ,boyalar,fırçalar,delgeç,vs..... herşey var yani.Ben de boyaya katılıyorum dayanamıyorum renkleri görünce ,kuzeyde bende batıyoruz.Geçenlerde park da eski bir çam ağcını kesmişlerdi,hemen küçük bir dal ve bol bol kozalak aldım,dalımız güzel bir ağaca dönüştü.Kuzey simli yapıştırıcıyla dalları renklendirdi ben de çiçekleri taktım,yeniyıl ağacı dedik gitti.
Pazar kahvaltılarımız her evde olduğu gibi bizde de özel,bir aradayız ve her hafta değişik birşeyler yapmaya çalışıyorum.Bu hafta fırından ekmekler çıktı çok lezzetliler,gün içerisinde de kuzey den fırsat buldukça kendimi mutfağa attım,reçelli kurabiyeler,peynirli pohoçalar  döktürdüm yani
Bize ve sizlere iyi haftalar diliyorum....................................

14 Eylül 2013 Cumartesi

Ben beğendim :)

Her ruh halinize uygun olabilecek 4 film,
Güzel bir gün keyfimi bozmayayım diyorsanız  Crood'lar çok çok şirin bir animasyon.
Bebeği olan genç,sosyal anneler sizi anlayan birileri var İşte Hayat'ı izlemenizi tavsiye ederim.
Hem dramatik hem de ağlarcasına güleyim dersen Davetsiz misafir(un cuento chino) çok beğendim.
%100 daramatik,duygusal ve hüzünlü bir yahudi filmi daha Çizgili pijamalı çocuk.Bu film afişindeki sahneyi günümüze  uyarlarsak sağ taraftaki pijamalı çocuk Filistinli bir çocuk,sol taraftaki iyi giyimli ise Yahudi olurdu herhalde.Kimse tarihden ders çıkarmıyor ve tarih hep tekrar ediyor ,güçlü olan ezer,yok eder ve hükmeder.....

11 Eylül 2013 Çarşamba

Can Yücel ne güzel de özetlemiş olayı

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne



Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Can YÜCEL

planlanan aktivitelerimiz

Yaz ayının rehavetini,miskinliğini üstümüzden atmak ve sonbaharı daha dolu dolu ,eğlenceli karşılamak gerekir diye düşünüyorum.Kuzeyle yapılacaklar listesi yukarıda malzeme temini neredeyse tamamlanıyor ,taşlar zonguldağımın ve muğlanın sahillerinden toplandı,araç gereçler tchibo (sağolsun ) dan alındı.Kuzeyin bu aralar aklı fikri  parkda ve akülü kırmızı araba da ,şoförlüğü çok gelişdi diyebilirim,geri geri gelmeler park etmeler,bu iyi mi acaba diye endişelerim biraz erken ama başladı.Yarım saat araba da yarım saat gelen koşmaca ,kaymaca gibi aktivitelerle her günparkdayız.Ne acı 24 saatin sadece 1(bazen 2) saati dışarı da kalması ,istediği an dışarıya(çocukken biz ona kapıya derdik)çıkamaması,acınası bi durum yani.

6 Eylül 2013 Cuma

Koreli yönetmen KİM Kİ DUK

 Bu yönetmenin izlediğim ilk filmi OLD BOY, takipettiğim bir blogdan tavsiye üzerine izledim ve çok beğendim.İnanılmaz bir intikam hikayesi,fimde gerilim ve dram iç içe,sonu daha da ilginç oldu.
 İkinci  ve en beğendiğim filmi rüya,izledikten sonra uzunca bir süre etkisinden çıkamadım.Filmlerinin özelliği az karakter ve az diyaloglar,ana temaları sevgi,bağlılık/ihanet,ahlak üzerine.Bu konuda herhangi bir eğitim almamış  ve senaristi kendisi.
Samaria Türkiye'ye gelmiş ama ben hatırlayamadım,ödüllü bu filmi hıçkırarak ağlatmadı ama daha beter bir duygu bırakıyor izlerken.Kadınlara takmış bir yönetmen ve çok iyi tanıyor kadınları diyebilirim.En kısa zamanda BOŞ EV ve İLBAHAR,YAZ,SONBAHAR,KIŞ...VE İLKBAHAR filmlerinide izlemek istiyorum.

3 Eylül 2013 Salı

Tatil bitti



Çalışma hayatımda aldığım en uzun tatil oldu 3 hafta:)
Dağıldık,  toparlandık, yayıldık, çalıştık karmakarışık bir tatil oldu çok keyifliydi.
Zonguldak denizine doyduk, fındığını topladık ,ayıkladık , kışlık konserve ve reçel stoklarımızı doldurduk ve miskin miskin teras da  uyuduk. Annemi yormamaya çalıştık, sağolsunlar bizi 5 günlük muğla tatiline çıkardılar ,Kuzeyime de çok iyi baktılar. Kuzey'in tuvalet eğitimi de tamamlanmış oldu
artık bez almak yok yaşasınnnnnn.Muğla Gökova saklı bir cennet adeta dostlarımız Safai ve Özlem hanımla muğla da ve burdur da bol bol zaman geçirip sohbetler ettik ,güldük .Burdur da çiftlikde hülya hanımla ve nevin hanımla tanıştık,koyunlardan ve çoğu şeylerden sorumlular.Kangal köpekleri,ördekler,koyunlar,kediler ve biz iç içe bir yaşam ,herkes sağlıklı herkes mutlu.Kendisinin tasarladığı ve yaptığı kerpiçten evine bayıldım,detaylar harika her malzeme doğal.Kapı kolları koç boynuzundan ,kilitler deri kayıştan gibi gibi ,ellerine sağlık usta.En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere.Deryacığımla ve canlarım yeğenlerimle de bir hafta denize gittik gezdik ama doyamadık.Dönüşde de  Habibeciğimin düğününe katıldık Bilecik umduğumdan da güzelmiş,habibe ve savaşa mutluluklar.....(tatilin başında telefonumun ekranını kırdım ,hiç foto yok:( yukardakilerde özlem hanımdan sağolsun)