25 Mayıs 2014 Pazar

TAŞ BOYAMA AKTİVİTESİ

                  Bu taşları geçen yaz zonguldak dan toplamıştık,unutmuşum sakladığım yerde kalmış.

            İki şekilde yaptık bir kısmını fırında ısıttık ve pastelleri üzerlerinde eriterek taşları boyadık.
           Çok güzel oldu bunlar ,kuruduktan sonra spreylemek ve başka şekilde değerlendirmek lazım.
Kalan taşlarıda muffin kabımıza koyduk ve üstlerine pastel rendeledik ,bazı küçük parçaları kırdık .Kuzey bu hayli pis işten çok zevk aldı,epeyce zaman oynadıktan sonra tepsimizi fırınladık.


  ve sonuç çok güzel

23 Mayıs 2014 Cuma

OKUYALIM VE İZLEYELİM

Olmazsa olmazlarımızdan Sunay Akın ,arasıra okumalıyım kitaplarını.CemYılmaz'ı izlemek gibi  nekadar çok şeye güldük ve eğlendik ama neydi?
Bu kitaplar benim metro kitaplarım,sabah işe gelirken ve akşam eve dönerken metroda günlük ortalama yarım saatim boş.Özellikle kırmızı pazartesiyi elimden bırakamıyordum,merdivenlerde bile okumaya çalışıp insanları gıcıkmı ediyordum acaba?Nobelli yazarlar serisinden sıra Gabriel'deydi giriş kitabını bununla yaptım
hayretler içerisinde okudum ,konusu çok enteresan .İnsanların vurdumduymazlıkları ,koskoca kasabanın ağız birliği etmiş gibi cinayeti engellememesi  ve başından sonuna kadar heyecanın bitmemesi bu kitapda.

Evde yakaladım bu güzel filmi ve beni 24:00'a kadar tuttu ama uykusuz kalmama deydi. Yağmurlu bir günde  ve sıcak bir fincan çayla izlenilesi bir film.

2013 'ün en iyi on filminin içerisindeymiş Yozgat Blues ,filmde bir durağanlık var ve sesler karmakarışık,o büyüye sokamadılar beni.Ama son dönem türk filmlerini seviyorum ve kalan dokuz filmide mütemadiyen izleyip sizinle paylaşacağım.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

''KIRIK ÇEMBER ''izlenilesi bir film

 Önce film hakkında kısa bir bilgi:2012 Belçika yapımı dramatik bir film,yönetmeni 2010 iİstanbul Film Festivalinden ödülle dönene Felix Van Groeningen .
 Filmin karakterleri Elise ve Didier  biri realist ve inançlı biri ise romantik ve ataist olan iki aşık .
 Filmden Elisenin söylediği  bir cümle aklımdan çıkmıyor hiç:''herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi ve ben biliyordum uzun sürmeyeceğini''.Türk filmlerindeki mutlu sonu bekledim gözlerim hep yaşla dolu ,son zamanlarda izlediğim en duygusal ,en tutkulu ve müzik dolu bir film oldu.
 İzleyin muhakkak ama ağlayabileceğiniz bir yerde izleyin ve doya doya ağlayın,ben öyle yaptım.Müziklere bayıldım ,filmde didier Bluegrass müziği hakkında çok tutkulu bir açıklama yapıyor ,gerçekten de hayran oldum bende bu tarza .
Film müzikleri süper olmuş cd si varsa alırım kesin,halen kulağımdalar çok etkilenmişim demi.Ömrüm boyunca  unatamayacağım filmler arasına girdin ......



20 Mayıs 2014 Salı

EBRU SANATI

Evinizde tarihi geçmiş süt varsa sizde yapabilirsiniz,tekne yerine borcam kullanıyoruz.Sütün içine yağ koyuyoruz biraz daha parlak oluyor ve boyalar üstte kalıyor.Malzemeler hazır gerisi Kuzey Ali'nin becerikli ellerinde,boyalar dans ediyor ve renkli kağıtlarımızı bırakıp boyaları emmesini izliyoruz.
     Kağıdın yavaş bir şekilde alınması en zevli olan tarafı,nasıl olacak acaba deyip heyecan katıyoruz birazda.

    Sonuç çok çok güzel oldu,babamıza süpriz yaptık ,bayıldı ve bize ebru seti almaya söz verdi.

Bir kaç örnek, kurumasını bekliyoruz ve saklamak üzere kenara kaldırıyoruz.


15 Mayıs 2014 Perşembe

Resime olan özlemim

Her zaman içimde resim yapma aşkı vardır benim,dönem dönem bu istek artar.Kuzey ile son çalışmamızda ben de kenarda bir şeyler karalıyım dedim.Suluboya ve pastel karışımı karalamalar,zonguldak ormanlarından bir kare.Aslıhan ,ressam kuzenim beni bu konuda teşvik ediyor fakat boş  zamanımın az olması ,onu da Kuzey'le geçirmek istemem den dolayı başlayamadık.İnşallah eylül ayından sonra Kuzey de tam gün kreşe başlarsa gravür çalışmalarıma başlıyacağım.

13 Mayıs 2014 Salı

Kuzey Ali'den soyut çalışmalar

 Son zamanlarda benim telefonuma yüklü bir programdan Kuzey Ali bize süprizler yapıyor.
 İçlerinden beğendiklerim bunlar,uzun uzadıya eline telefonu vermek istemiyorum ''annecim sana süpriz yapabilirmiyim''deyince veriyoruz tabi ,sanat için.
İşi bittikten sonrada bana getiri ve ''annecim bunu kayıt edermisin''der.Çocuk da benden alışmış herşeyi saklamaya.

Bu resimi ben işteyken babaannemizle yapmış,tesadüfen odasında buldum ve bayıldım.Benim için özel bir yeri var bensiz yaptığı en anlamlı resim.Ne yaptın diye sordum,yılanlar parkda geziyorlarmış ,kenarlarında da kaplumbağalar varmış,ortasındaki yeşillik ağaçlamış.
Hep resim hep resim olmaz tabi teyzemizin hediyesiyle bol sulu sulu oyun zamanı.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

ZAMAN AKIP GİDİYOR (biz)

  Zonguldak tatilimd bir ara albümlere gömüldüm ,yıllardır baktığımız fotograflar ama her zaman bana aynı keyifi veriyor.Birkaç tanesini çektim ,en beğendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.Halamla babam gençliklerinde çok havalılarmış,onlarsız düğün olmazmış ,ozamanların  ünlü oyuncularının afiş pozlarını  verirlermiş.
              Bu poz da Belgin Doruk'la Ayhan Işık pozu.
Annemle 1973 yılında evlenirler görücü usulü,annem tabi çok genç hatta çocuk,  o zamanlar için normal bir durum.Annemim saflığı,duru güzelliği var bu karelerde,umutları var hayalleri var bu karelerde.
İlk çocukları Tolga abim 1974 yılında dünyaya gelir ,annemle abim arası 16 yaş .Annem küçük yaşda ve ailesinden uzakta olmanın yabancılığı ile sarılır oğluna arkadaşı olur onun,abime düşkünlüğü bu yüzdendir belkide.
Ve bendeniz 1976 eylül ayında sonbahar yağmurları ile gelen  kızı ,nur topu gibi maşallah derler ya ondan işte.Adımı halim amcam koymuş ,anlatılanlara göre bu çok küçük bir kız deyip adımı mine koymuş ,öylemi amcacım?Canım abicim beni çok kıskanmış  ,yaşlarımızda yakın tabi ,oda bebek daha  ve hemen ortak geliyor ne  kötü demi.Ben herkesi kıskanmışım ,hep küserdim herşeye ,annem için zor çocuktum yani,kuzeyin küsmeleri benden .

Ve en küçüğümüz olmasına karşın hiç fotografı olmayan ve her yerde bir kare fotografını arayan kardeşim derya.Annemin karnında burada  1979 mart ayında balık burcunun duygusallığı ve gözünde bir damla yaşıyla dünyaya gelmiş .Canım kardeşim ,kız kardeşim olduğu için çok şanslıyım ,benim herzaman oyun arkadaşım vardı hala da var.Dedim ya ben doyamıyorum bu siyah beyaz fotograflara bakmaya...................................

8 Mayıs 2014 Perşembe

İP BASKISI VE YAPRAK BASKISI

 6 güniük zonguldak gezimizde de bol bol aktiviteler yaptık ,zaten bahçeli ev başlı başına aktivite.Sabah kalkar kalkmaz sokaktayız yağmurda olsa bol bol yürüyüş yaptık.Gider gitmez kırtasiye alışverişimizi yaptık ,parmak boyası ,keçeli boya, resim defteri vs...vs... kendimizi kaybettik   :)
 Belma teyze de gelmişken onuda dahil edelim dedik ve topladığımız çeşit çeşit yapraklardan baskı yaptık.
 Yaprakları kesip ayırdık daha sonra kullanmak üzere,aşağıdaki çalışmayı da anneannemize anneler günü hediyesi olarak verdik.
 Odasını özleyen Kuzey Ali masasına oturdu ve annecim şimdi resim zamanı dedi,aklımda ne zamandır vardı ip baskısı hadi yapalım dedik.
               Çok eğlenceli oldu gerçekten ,babamızda şaşırdı yaptıklarımıza çok beğendi.
                                   Hopppp çekiyoruz ve  ta ta ta ta sonuş merakla beklenir ve açılır
 Bunlar benimkiler soldakini Kuzey Ali bugün öğretmenine anneler günü hediyesi olarak götürdü,babamızın güzel yazısıyla da  notumuzu yazdık.




Bunlarda Kuzey Ali'nin geniş geniş çalışmaları  çok güzeller demi.Bunlarıda bir yerlerde görürseniz şaşırmayın



1 Mayıs 2014 Perşembe

HANGİ FİLMİ BEĞENDİNİZ




Ruhil ile birbirimize film tavsiye ettik ben CAN DOSTUM'u ,o 47 RONİN'i önerdi.Ben izledim ama ruhil bey henüz izleyememişler,siz kaçırmayın izleyin derim.Sıcacık bir film hayatı sevdiren komik bir film,gerçek bir hikaye olması daha da sevdiriyor filmi.
Ruhilin önerisi de güzel bir aksiyon ve fantastik bir film,japon efsanesi olan 47  ronin yani 47 efendisiz samuray.1700 yıllarında geçen ve onurun japon kültüründeki yerinin anlatıldığı bir hikaye. 47ronin mezarları her yıl 14 aralık ta  japonlar tarafından ziyaret ediliyormuş.


İstanbul Film Festivalinde bu yıl olan ve benim gitmek istediğim ödüllü filmlerden .Kraliçe margot tarihi bir fransız filmi,kıyafetlere bayıldım hep de sevmişimdir bu dönem kıyafetlerini.Din savaşındaki katliam açık seçik ve acımasızca anlatılmış tabi aşk olmadan olmaz .Osmanlıda da olduğu gibi sürekli ölüm korkusuyla yaşayıp kafayı yemiş karallar,padişahlar ,yerlerinde kim olmak isterki?

Bu aralar şükretmediyseniz lütfen bu filmi izleyin ve hayatınız için allaha şükredin.Kuzey'in erken yattığı bir gün ,o nadir günlerden  yani denk geldi ve izleyabildim.Benim için bir önemi olmasada en iyi yardımcı kadın oscarını (anne rolüyle) almış.İzlerken annesinden nefret ettim ve kadın oscar almış,demekki bu duyguları yaşatabilmek gerekiyor.Mutlaka izleyin derim,iyi seyirler .........