27 Ekim 2014 Pazartesi

Mutlu olalım

Serotonimizi arttırmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız,özellikle bu  depresyon aylarında.Gerçi bana  bahar ayları,kış ve yağmur tatlı bir huzur getirse de  fazla mutluluk göz çıkarmaz.Karadenizli olarak bol bol ceviz ve badem yerine fındık yiyoruz.Himalaya tuzunu hallettik,muz zaten çokça tüketiyoruz,ıspanak herhalde kimsenin evinde pişmediği kadar bizde pişer.Kırmızı biber mevsimin de tabi her türlü sebze yemeğinde kendilerini de kullanıyoruz.Yulafı da tüketebilmek için kurabiye tariflerim var sıkça yapmaya çalışıyorum.Yeşil yapraklı çiğ sebze suyu için de çalışmalarım sürmekte ,nasıl olur ki diye düşünmüyor değilim ama en kısa zamanda  denerim.Bol yürüyüş,bol su ve bol doğa malesef kısıtlı ,adım sayarla en azından gün içerisindeki 6000 adımı tamamlamaya çalışırım.Doğa için pazar günleri beklememiz ne acı değilmi.

24 Ekim 2014 Cuma

Renklerle dansımız

 Her türlü malzeme üzerinde boya çalışması yapmaya çalışıyoruz.Alışveriş artıkları karton kutular ,kapaklar vs....
                                  Resme robot diye başlayıp canavar diye de bitiriyoruz.
 Bu da bayramdan  kalma çikolata kutusu,taşlar ve  boya bir araya gelince bana göre dans Kuzey Ali'ye göre araba sürmece başlar.

                                                         Bayılıyorum bu renklere.
 Eğlenceli ve güzel bir aktivite ,taş yerine bilye kullanmak istiyorum ama biraz daha büyüsün Kuzeyimiz.

Bir tatlı dan,bir tuzlu dan

 Hem evdeki yulafların bitmesi hem Kuzey Ali'nin besleyici değeri yüksek gıdalar tüketmesi hem de afiyetle yemek için yulaflı reçelli kurabiyelerim.
 Tarif:1,5 su bardağı yulaf-1 su bardağı un(az geldi sanki ben 1,5 yaptım)-tuz-kabartmatozu-1 yumurta-1/3 su bardağı şeker-1/4 su bardağı tereyağı-1/2 su bardağı fıstık ezmesi(ben karadenizli olarak fındık ezmesi kullandım)-1/2 su bardağı süt ,önce kurular karıştırılır sonra yaşlar sonra hepsi bir güzel karıştırılır.220 derece önceden ısıtılmış fırında 15-20 dk
Geçen haftasonu yapmıştım, arkadaşlardan gelen istek üzerine tarifini de yazıyorum.
Tarif:2 su bardağı ılık sütün içine bir paket kuru maya ,2y.k. sıvı yağ-2y.k. şeker-tuz-2 yumurta birinin sarısı ayrılacak-hamur kabarmaya bırakılır-kıyma ile soğan kavrulur-patates veya peynir de olabilir-kabarınca portakal büyüklüğünde bezeler yapılır,oklavayla açılır açıldığı kadar,sıvı yağ sürülüp harç konulur ,rulo yapılıp kesilerek tepsiye konulur-üzerine yumurta sarısı ve fırına.

Afiyet Olsun

21 Ekim 2014 Salı

Ya-pa dergisi ve eğitici oyun kartları

             Her zaman resim olmaz birazda matematik , hatta her zaman matematik lazım .
Yaklaşık bir yıldır ara ara çıkartıp ,çok da eğlenerek yaptığımız oyun kartları.Arkaları renkli  ilk zamanlar renkler ilgimizi çekerdi şimdi ise rakamlar .Parçaları tamamen karıştırıyoruz , hadi bakalım hem say hem yapbozu tamamla şeklinde oyun havasına sokuyoruz olayı.
                                               Ağzının kenarındada çikolata kalmış :)

                                    Ya-pa'nın bir setine başladım ayda iki dergi bitiriyoruz.
Kuzey Ali kendi istiyor ''hadi anne  biraz da dergi çalışalım''diye.Ben tabi koşar adımlarla isteği kaçmasın diye hazırlıyorum masayı.yukarıda mesela küçük yıldızları boyayın demiş ama ben daha eğlenceli olsun diye küçük yıldızlara ev yapalım dedim.
                               Önce hepsini sayıyoruz sonra hangisi çoksa daire içine alıyoruz.
-Kuzey Ali sen kaç yaşındasın
-3
-O zaman üç tane elmayı alabilirsin ,sana hediye ediyorum ,seçebilirsin şimdi.
-Aferin sana yıldız veriyorum.
-ben de annecim sana yıldız veriyorum.
Yerlere çöp atılmaz konusu üzerinde biraz konuştuktan sonra çöp kutusu yaptık ve içine attık çöpü.
Bu çok eğlenceli bir oyun,resimden parçalar düşmüş yerlerine koymaca,tabi arabayla götürüyoruz.Yol bazen uzuyor dönemeçler oluyor yada beni kandırıyor.Ağacın üstünden geçmemesi de çok hoşuma gitti üstünden döndü yani doğaya saygılıyız.

Biraz da sanat

 Aktivitelerimize ara vermedik tabiyki,yayınlayamadım ne zamandır.Haftasonun dan birkaç kare.
 Daha önce yaptığımız gazete kağıdın dan kalıbımızı boyamaya karar verdik.Keçeli kalemlerle Kuzey Ali ortaya karışık bir şeyler karaladı.Karalama bittikten sonra alkol ile renkleri bulandırdık.
                                                 Son şeklini de bendeniz verdim.
                                                          Eserimizin adı ağlayan göz.

 Aynı tekniği yani keçeli kalem ve alkol karışımını kitap ayracı olarak da  açlıştık.Hediyelerimiz hazır .

17 Ekim 2014 Cuma

Kurabiyeyi çatlattık ,keki kabarttık

Ne zamandır tarif koymadığımı farkettim  ve son yaptığım yeni tariflerimi paylaşmaya karar verdim,şimdiden afiyet olsun.

ÇATLAK KURABİYE
              Hemen tarifini yazıyorum hem göze hem damağa hitap ediyor,tavsiye ederim.
Oda sıcaklığında tyağı-1 çay bardağı sıvı yağ-1çay bardağı mısır nişastası-2 çay bardağı pudra şekeri-3yemek kaşığı kakao-yarım pk.kabartma tozu-vanilya ve yaklaşık 2,5 su bardağı un .Unu yavaş yavaş ekliyoruz çok sert bir hamur olmayacak.Ben bu malzemeler ilaveten zencefil rendeledim içine .Hamuru yarım saat kadar buzdolabında bekletiyoruz,şekil verdikten sonra pudraşekerli tabağa atıveriyoruz ve önceden ısıtılmış 170 derecede çatlayana kadar pişiriyoruz.

                                                                   AYVALI KEK
Öncelikle fırını 180 derece de önceden ısıtıyoruz ,kalıba yağlı kağıdı yerleştirip biraz toz şeker serpiyoruz ve meyva dilimlerini diziyoruz.
4 yumurta-2,5 su bardağı toz şeker-1 çay bardağı süt-1 çay bardağı sıvı yağ-kabartma tozu-vanilya-ceviz ve 2,5 su bardağı un .Pofidik ve lezzetli bir kek oluyor ve çocuğunuz afiyetle yiyor.

4 Ekim 2014 Cumartesi

Yeraltından bir film bir kitap

 Dövüş Kulübü izlemeyeniniz varmı yada sevmeyeniniz,1999 yılında çekilmiş ,şimdi durum daha da içler acısı.
 Yazarı Chuck Palahniuk 'tan alıntı:''Biz televizyon izleyerek milyonerler,sinema tanrıları ,rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız.Hepimiz heba oluyoruz......Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz.Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor ,gereksiz şeyler alıyoruz.
Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.Bir amacımız yok.Ne büyük bir savaş  ne de büyük bir buhran yaşadık.Bizim savaşımız ruhani savaş.''
 ve beğendiğim sahlereden bir kaçı



                                   Gelelim kitabımıza,  bence Hakan Günday'ın tarzı yeraltı edebiyatı.
Kitapdan bir kaç alıntı:''Teknoloji ,insanların davranışını ,ahlakını,sosyoekonomik ilişkilerini,asla geri dönülmeyecek bir biçimde değiştiriyor.
           Söz konusu değişim,insanlığın amacından sapmasına ve doğa dışı adsız bir türün yeşermesine neden oluyor.İnsanlığın bin çabayla  ikibin yılda yarattığı asgari ahlak elli yılda televizyon tarafından çiğneniyor ve on yıldırda (kitap 2007 de yazılmış)internet tarafından yutuluyor.''



Filmin ve kitabın ortak özellikleri,sisteme karşı olması,toplumsal yapıyı eleştirmesi  ve yeraltı edebiyatı olması(bence).


Azil'in son cümlesi daha da süper:Düşünüyorum,öyleyse,varlığımı yok edebilirim.