Biz iztuzu sahilini çok sevdik.

Hani deriz ya ne "güzel çocukluk geçirdik" işte  oğlumuzunda bunu demesi için buraya yerleştik.

                             
 Bütün yaz denizde geçti günlerimiz,Kuzey Alinin yaz kampı  ve günlük doğa yürüyüşleri de oldu arada.

Bu boşluk,genişlik  ve iyot kokusu ,işte herşeye değer dedirten hisler.

                                             
 Kuzeylimine kolyeleri de yanımızda her daim,sahilden bulduğumuz bir dal parçasına asıp az da olsa satışımızı da yaptık.

 Yeni dostluklar,sohbetler ,misafirler ve sıcak olan havayı daha da ısıtan arkadaşlarla bu yaz ayını da bitirmek üzereyiz.

Çınarımız büyüyor artık,kuzey ali de en yakışıklı abi oldu.

Evde monotip baskı

                     Uzun bir pazar günü ve kışın ev , sanat etkinlikleri için çok ideal oluyor.

                                                 Ben yaparım da Kuzey Ali yapmaz mı.

                                           Ahşaplarım da Kuzey'in hışmına uğruyor tabi.

                                  Ben de kenarda boş durmayayım dedim  bir iki  baskı yaptım.

Kes,yapıştır,boya ve eğlen

                        Daha önce kestiğimiz üçgenleri değerlendirdik,kes,yapıştır ve boya.

                                        Hamurdan heykel ,fazla malzemeye gerek yok  .

                                  Tüplerin içine hamur doldurması da çok zevkliymiş.

 Özellikle sonbahar da   park yürüyüşlerinde yaprak toplamak alışkanlığımız oldu.

                                            Harita yapmış bizimki yollar,park,evler ..................

 Yeni aldığım guaj boyaları deneme çalışması oldu ,ben de fırçalarda kalan boyaları silmek amaçlı bir çalışma yaptım.

 Tchibo dan bir set ,kelebekler çiçekler sokaktan da dal aldık ve evimize bahar geldi,ağacımız hazır.

İstanbul Bienali ,İstanbul Modern'de

 Cumartesimizi sanata ayırdık ,Cağaloğlundan başladık güzel bir güzergah ,Galata köprüsü ,karaköy iskelesi ve İstanbulda olduğunu hissettirecek herşey.

Tam 1,5 saat süren  keyifli yürüyüş

Eski bir bina tadilatta ,otel olacakmış umarım kendi dokusunu bozmadan becerebilirler.

 Tuzlu Su ,düşünce biçimleri üzerine bir teori başlıklı 14.İstanbul Bienali.30dan fazla mekanda ve bir çok sanatçının katılımıyla yapılan etkinliği 3 günde gezebilirmişsiniz.Benim aklımda Büyükadaya da uğramak var bakalım ?

                             Görsel çalışma ,rüzgarla savrulan ağaçlar ,çıkmak istemedik.

                                        ''çok güzel bir örümcek ağı yapmışlar''diyen oğlum.

Sergi gezimizden sonra açlık hat safhada tabi ,yakınlardaki Tükkan adında çok hoş bir mekanda karnımızı doyurduk tavsiye edilir.

Muğla sahilleri ve tatilimizden kareler

Beklenen tatil nihayet geldi çattı ama hızlı geçti gitti. Muğla Akyaka  ve Ortaca  civarlarında dolu dolu iki hafta tatil yaptık.Safai bey ve Özlem Hanımın evlerinde misafir olduk ,özlem giderdik.Gönül ister ki oralarda yaşayalım ve her günümüz tatil olsun ,inşallah o da olacak hayırlısı ile.

 Benim en çok keyif aldığım Çınar plajı oldu, her taraftan akan azmağın soğuk suyu denizi berraklaştırmış ve serinletmiş.Küçük bir tesisi var yemekleri harika ,sunumları, ilgi ve güler yüz den de tam puan aldılar.

Bir gün de  Marmaris yapalım dedik ve arkadaşımız Süleymanı da aldık ama arabayı durduramadık gittik gittik ve taaaa Amos plajına vardık.Profösörler sitesinin plajıymış ama girilebiliyor,ağaçlar altı gölgelikleriyle mis gibi harika bir deniz ve doğa.

                                                  Amos bekle bizi sana yine geleceğiz.

 İztuzuna  gitmeden olurmu hiç,Akdeniz ve Egenin kesiştiği tuzlu mu tuzlu ,hafif dalgalı ,incecik hafif kumlu harika bir plaj.Kuzen Erman ve güzel gelinimiz Tuğba ile güzel ,keyifli bir gün oldu.En çok Kuzey Ali beğendi bu plajı kum her şekle giriyor,oynaması çok zevkli yumuşacık ,herhalde karettalar da bunun için seçmişler bu sahili .

Sabah erkenden kalktık ve Köyceğizin bu manzarasını yakaladık,keyifle çaylarımızı yudumladık.

                           
                                       Herkes uykuda,ortalık sessiz yani tam fotograflık zaman .

 Dalyan da kısa bir mola yemekler yendi ,etraf gezildi ama akşamları daha bir güzel buranın.

 Denemeyen kalmasın derim Yuvarlak Çay'ı,düşünün ki hava sıcak ,güneş tepede ve buz gibi hızla akan bir nehir.

Bir baştan giriyorsunuz ve diğer başa akıntı sizi götürüyor çıkıyorsunuz ,biraz spor olsun derseniz akıntının tersine yüzüp çıkabilirsiniz de keza bendeniz öyle yaptım.Buz gibi suda en fazla kalma rekoru da Ruhil beye ait yarım saate yakın.Çok keyifliydi soğuk sudan çıkıp sıcacık çayını yudumlamak,sedire uzanıp uyumak of offffff tatil .....

Değişik sahilleri gezecez ya sırada Sarsala plajı var,tesisi pek yok ama etini alıyorsun sana mangalda yapıp veriyorlar.Et önümüzde ama yiyemedik resmen arıların istilasına uğradık .Deniz temiz ,kum güzel midye dolmaları indirdik mideye daha ne olsun.

Ak bükü ilerisi Bodrum muhteşem bir koy ,pırıl pırıl bir deniz ama yakın zamanda burası otellerle ve tesislerle dolar ve bu güzellik biter diye düşünüyoruz.

Çocuk içinde havuz gibi deniz ,kum yok ama denizi çok güzel.Balıklar gözümüzün önünde  ,ben korktum açılamadım pek,ayaklara küçük küçük ısırıklar oluyor tabi sabit durursan.

Azmak Nehri ,sazlıklar,kuş sesleri ve huzur..........

Kaya Köy ziyaretimiz de oldu ,tepeye yürüdük ,fotograflar çekildik ,güldük ,eğlendik Hatice ablamızı bulduk onun rehberliği ile güzel bir gün oldu.

Birdaha ki sefere sabah erkenden tepeye yürüyüp ,dağın diğer tarafında aşağıda kalan sahile inmek ve bütün günü orada geçirmek planımız var.